Deliriyorsunuz, Haberiniz Yok!

Ben bunu daha önce İngilizce bir kaynaktan okumuştum.Bir iki hafta önce de Türk Medyası'nda yer aldı haber, ama Hande Erçel- Hakan Sabancı aşkı kadar "sansasyonel" olmadığı için, Güzide Medyamız üzerinde durmadı.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre 2050 yılına bile kalmadan, dünya nüfusunun yarıdan fazlası akıl hastalıklarıyla bogusacakmis.Anksiyete'den Şizofreni'ye, Borderline Kişilikten Bipolar Düzensizliğe, artık Allah ne verdiyse,kim koca dayağından,kaynana dırdırindan, Astsubay tokadindan bıktıysa soluğu Psikiyatri Polikliniklerinde alacakmış; tıpkı bugünkü gibi!

Ben bu haberi aslında dünya nüfusunun üçte ikisi olarak hatırlıyorum,ama ne farkeder? Sonuçta bir gün hepimiz delirmeyecekmiyiz ki? Zaten bu dünyada yaşamak bile başlı başına bir delilik değil mi?

Psikiyatri bilimine göre, Akıl Hastalıklarının nedeni bilinemez;her şey olabilir: Çocukluk travmaları, iflas etmek, sevdiğini kaybetmek,Terör ve Savaş ortamı, hatta hiç durmadan saatlerce günlerce yüksek sesle müzik dinlemek,hatta günlerce haftalarca kapalı ortamda kalmak,hatta civa'ya maruz kalmak... Dolayısıyla ben burada Saftirik Aydınlanmacı yazarların sık sık yaptığı gibi "Ne oldu bize?","Nasıl bu hale geldik?" tarzı edebiyat parçalamak istemiyorum.Mamafih madem az biraz okumuş insanız düşüncelerimi bir beyin jimnastiğine dönüştüreyim.

Bazen kendimi tartiyorum, Psikoloji'de "Algıda seçicilik" kavramı vardır,acaba o yüzden abartıyor musun diyorum,ama yok, insanlara bakıyorum,sanki bu hastalıklar salgın gibi yayılıyor, Türkiye'de ne izlesem,kimi duysam bu hastalıklara yakalanmış. Akıl Hastaneleri bile dolup taşıyor!

Bunun nedenleri ne olabilir? Kendi ülkemi daha iyi tanıdığım için yalnızca Türkiye hakkında konuşacağım.En başta Medya-Sinema-İnternet-Populer Kültür bambaşka bir dünya yarattı ve iyi mi oldu kötü mü oldu bilemem.Ancak dünya halkları buna hazırlıksız yakalandı.Hayallerinde bile göremeyecekleri güzellikleri,serveti ya da çirkinlikleri ve yoksulluğu gördüler.Bu değer yargılarını alt üst etti.Binlerce örnek vermek istemem lakin tek tuşla (ya da tıkla) hem seks gördüler hem cinayet,hem eğlence gördüler hem cenaze! Insanların ruh dünyası allak bullak oldu.

Yoksulluk konusunu es geçiyorum, çünkü dünya binlerce yıldır yoksul insan kaynıyordu,tek neden bu olamaz.Bununla birlikte yoksul insanların tutunacak dalı pek fazla kalmadı modern hayatla ve Batı'da alt kültürlere,karşıt kültürlere,bizde ise (Belki de tüm Doğu dünyasında) daha Radikal fikirlere kaydılar ve her Radikal kişi gibi uzlaşmaz bir ruh hastasına evrildiler.

Modern dünyada can güvenliği büyük yara aldı.Eskiden savaşlar vardı ama insanlar daha bilgisiz-cahil olduğu için bunlara katlanabiliyordu.Oysa bugün Türkiye'deki ya da Meksika'daki cinayetlerden tutun, Amerika'daki "Shooting" lere,bir hiç uğruna ölme anksiyetesi pek çok kişiyi sardı.-Bu ayrı bir konu ama İdam Cezası artık yok,iyi mi kötü mü bilmem!

Yediğimizden içtiğimizden soluduğumuz havaya, ilaçlardan aşılara her şey değişti.Komplo Teorisyeni manyaklar gibi "Hepimizi zehirliyorlar" demiyorum, dikkat edin.Bu zaten tarihin olağan sürecidir.Her şey değişir.

Iletişim çağı,Siber kültür kötü örneklerle dolu bir hayali (ya da kabusu) bize pompaladi.-Nasil bomba yapılacağını internetten öğrenebilirsiniz ya da birisini nasıl zehirleyebileceginizi bir diziden kolaylıkla hafızanıza kaydedebilirsiniz.

Dünyanın her yerinde Zengin-Güzel-Mutlu imajı bize satıldı.Buna erişemeyeceğini bilen ezici çoğunluk öfkeli, küfürbaz,sinirli bir ruh haliyle içip içip birbirini yumruklayan; hiç bir etik yasası tanımadan birbirini dolandıran nefret dolu ayak takımı bir güruh yarattı.

Eskiden Pozitivist Aydınlanmacılar "Her şey Ailede başlar" derlerdi,ama Aile kavramı iyi olsa bile Okullar ve Toplum, çocukları,dört nala koştura koştura Atı çatlatan ulaklar gibi, başarıya, zenginliğe,kariyere, akademiye sürdüler.Kimileri başarılı oldu,ama geride kalan muslukcular, aşçılar, berberler "sıradan" bir hayat yaşamanın,belki de ezikligini duydular.

Toparlarsak, dünyanın en mutlu ülkeleri, bilirsiniz, İskandinav ülkeleridir,ama orda bile İntihar,Alkolizm,Uyuşturucu gibi vakalar yoğundur ve en önemlisi bu insanlarda bir Amerikalı sevecenligini görmezsiniz.Birbirleriyle ve Yabancılarla konuşmazlar bile!- E Norveç bile böyleyse, canım Türkiyem ne yapsın?

Sözün özü artık akıl sağlığı yerinde olmayan bir dünyaya doğru hızla gidiyoruz.Ben Psikiyatrist değilim, Sağaltım'dan başka ne yapılır bilemem,ama tek bildiğim şu: Kabullenmek!Evet,bu ayıptır,rezalettir, günahtır demeyeceksiniz,benim oğlum benim kızım Psikiyatri hastası olamaz demeyeceksiniz ve ona tedavi imkanı sağlayacaksınız.Tek fikrim bu!

Bu Çağ'da hâlâ psikiyatrik hasta olmayı bir rezalet olarak görüyorsanız, üzülmeyin artık sizin gibi milyarlarca daha hasta var.

Deliriyorsunuz, önlemini alın ve yeni bir Dünya yaratın.Söyleyecegim bu kadar!




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KURTAR BENİ !

Türkler ve Renkler Tartışılmaz!

Yes The Toxic Brother,My English Is Not Perfect!