Yes The Toxic Brother,My English Is Not Perfect!
En sonunda söyleyeceğimi,en baştan söyleyeyim:Yemin Ederim ki,Ben Türkler kadar birbirinden nefret eden başka bir ulus daha görmedim.'Türk,Türk'ün kurdudur' diye ilk kim söylemişse,vallahi,Bravo,doğru söylemiş.Bu Adamın heykelini dikmek lazım!Ayrıca 'Türkler ve Cehennem Çukuru' fıkrasını da kim uydurduysa yine haklıymış,Onun da heykelini dikmek lazım,unutulmasın!
Konumuz şu:Bu ülkede başarılı olan ya da bu yolda ilerleyen herkesi Aşağıya çekmek için uğraşan azgın bir güruh var.Bunlara Frenkler, 'Haters' adını veriyor,ki bizim ülkede bunlara,bence 'Keş' demek lazım,çünkü zehirle besleniyorlar ve içlerindeki zehri kusmadıkça rahat edemiyorlar.Gerçek Keşler,Esrarkeşler bile bunların yanında masum kalır.
Ben burada 'Artikıl'ı uzatıp kimseyi sıkmak istemem.Konu çok uzun ve yüzlerce örnekle dolu.Bu ülkede başarılı olmuş,Gazeteci,Yazar,Futbolcu,Anchor,Teknik Direktör,Siyasi Parti Genel Başkanı,Milletvekili,İş İnsanı gibi kişilere sorun,o mevkilere gelebilmek için nelerle uğraşmışlar,neleri yutmuşlar öğrenin.Hakikaten inanılmaz bir 'Kin Coğrafyası' burası ve en ufak hatan da,kelleni almak için bekleyen insanlarla dolu.
Örneğin şu bizim 'İngilizce' meselesi.Ben hayatımda bu İngilizce meselesine bu kadar takıntılı başka bir ulus görmedim.'Pulp Fiction' da bile,dikkatli izlerseniz,bu konuya değinilip,dalga geçilir.Yani durum şu,bu ülkede İngilizce konuşsan bir dert,konuşmasan bir dert!İngilizce Öğrensen bir dert,öğrenmesen bir dert!Nasıl mı?
Diyelim ki,BBC World News kanalı,İstanbul sokaklarında röportaj yapıyor,İngilizce bilen derdini anlatıyor,Bilmeyen için de kanal çevirmen kullanıyor,sonra da bir Rektör'e,Dekan'a,Profesör'e gidiliyor,işte dananın kuyruğu da burada kopuyor.Adam Dekan olmuş ki,İngilizce biliyor,ama içinde bir şüphe doğuyor,konuşsam mı konuşmasam mı diye tereddüt ediyor,çünkü Cambridge Filoloji Profesörü Keş Hazretler pusuda bekliyor,Acaba nasıl giydiririz diye!Bu da ülkede resmen bir 'İngilizce Anksiyetesi' oluşturuyor.
Konuyu sadeleştireyim.Bu ülkede bir 'Fatih Terim İngilizcesi','Acun Ilıcalı İngilizcesi','Abdullah Gül İngilizcesi' diye bir realite var ve bunu benim gibi İngilizce bilenler iyi anlar.İngilizcesi çok iyi olmayanlarla bu ülkede yıllardır dalga geçiliyor ve absürd olan şu ki,bunu yaparken de Türkçe yazılarak dalga geçilmesi.Madem İngilizce'yi çok iyi biliyorsanız,'Acun Ilıcalı İngilizcesi'yle' İngilizce yazarak ya da konuşarak dalga geçin de,biz cahiller engin kültürünüzden yararlanalım!Olmaz mı?
Daha dün 'Kenef Sözlük' de şunu gördüm:LinkedIn'ı yazıldığı gibi okuyan Sığır.Evet Hazret böyle bir başlık açmış ve saydırmış.İyi güzel de,bunu Türkçe yerine,İngilizce yazarak yapsaydın (İngilizce 'Yazıldığı gibi okunan' nasıl yazılır dı ya?)daha iyi olmaz mıydı, Keş Kardeş?Böylelikle biz de öğrenmiş olurduk değil mi,Kuzum?
Şimdi ben Neden İngilizce Öğrenemiyoruz?Anlıyorum ama konuşamıyorum gibi eğitim sistemi ile ilgili konulara girmeyeceğim.Bunları zaten ülke 40 yıldır tartışıyor.Ben konunun Etik kısmındayım ve demek istediğim şu:Hepimiz Klavye kullanıyoruz ve Klavye kullanırken nasıl arada sırada hata yapıyorsak,İngilizce konuşurken ya da yazarken hata yapmamız da o derece normal bir durumdur ve bunda utanacak sıkılacak bir şey yoktur.İngilizce konuşurken 'ya acaba incredible mı desem unbelievable mi desem?' diye kendinizden şüphe etmeye başlarsanız,zaten İngilizce konuşamazsınız ve beyniniz Arap Saçına döner.İngilizce hata yapmanız,'in' ve 'on' u sürekli karıştırmanız normaldir ve Hiç bir İngiliz de sizi bunun için küçümsemez.Hem Mükemmel İngilizce konuşacak olsaydınız,Tanrı sizi İngiliz yaratırdı,Türk,Arap,Grek ya da Rus değil!
Sözün özü,İngilizce öğrenmek için binlerce lira harcıyorsunuz ve bunu da sadece susmak için yapıyorsunuz.Yeditepe,Bilkent,Boğaziçi bitirmiş arkadaşlar görüyorum,Ders Metinlerini iyi derecede okuyup anlıyorlar,ama iş konuşmaya ve yazmaya gelince 'Are you Sex?' düzeyinde kalıyorlar.Bu tamamen Psikolojik bir durum ve Özgüven eksikliğiyle ilgili.Benim Tavsiyem,rahat olun,cümleyle anlatamıyorsanız kelimeyle anlatın ve en önemlisi,kasmayın,salın gitsin!Hiç kimse sizden İngiliz Lordu olmanızı beklemiyor!
Son olarak da bizim Keş'lere bir sözüm var.'Sana yapılmasını istemediğin şeyi,sen de başkasına yapma' ahlakı,benim için bir kanundur.Aynı durumda siz olsanız ve size bunları yapsalar,'Sometimes What Can I Do?' gibi Caps'lere konu olsanız,hoşunuza gider miydi?İnsanları rahat bırakın ve Sözlüklerden,Bilgisayar Oyunlarından kafanızı kaldırıp,biraz kitap okuyun ki,İnsan sevgisi sizi bulsun!
Benden bu kadar!
Yorumlar
Yorum Gönder